12 Ağustos 2015 Çarşamba

Noel ve Noel Baba'ya Dair...

Birinci Varsayım; Genel Anlatım Şekliyle... 

Noel Baba efsanesi ve 6 Aralık'ta çocuklara şekerleme ile hediye verilmesi geleneğinin, Piskopos Nikola'yı konu alan Hollanda efsanesi Sinterklaas'a dayandığı kabul edilir. Bu efsane ilk kez Hollandalı göçmenler vasıtasıyla Amerika Birleşik Devletleri'ndeki New Amsterdam'a (günümüz New York City'si) ulaşmıştır.

Piskopos Nikola

Piskopos Nikola (Barili Nikola ya da Myralı Nikola olarak da bilinir), Likya'nın Myra yöresinde (günümüzde Demre) yaşamış bir 4. yüzyıl Hristiyan azîzidir. Yunanistan'ın, Rusya'nın, çocukların ve denizcilerin azizidir. 6 Aralık, Aziz Nikola Günü olarak kutlanır. 6 Aralık tarihinde birçok ülkede çocuklara hediyeler verilir.
Nikola'nın varlığını destekleyen tarihi bir doküman mevcut değildir. Antik Likya'nın liman kenti Patara'da doğduğu kabul edilir. Gençliğinde Filistin ve Mısır'ı dolaştı. Likya'ya döndükten sonra Myra piskoposu oldu. Roma İmparatoru Diocletian döneminde Hristiyanların gördüğü zulüm esnasında tutuklandı. İmparator Büyük Konstantin döneminde serbest bırakıldı ve 325 yılındaki İznik Konsili'ne katıldı. Öldükten sonra Myra'daki kilisesinin mezarlığına gömüldü. 6. yy'a gelindiğinde türbesinin ünü bayağı yayılmıştı. 1087 yılında İtalyan denizciler ya da tüccarlar kemiklerini İtalya'nın Bari kentine götürdüler. Bu nakil, Nikola'nın Avrupa'daki ününü büyük oranda artırdı ve Bari bir hac merkezi haline geldi. Nikola'nın kemikleri bugün Bari'deki 11. yy yapımı Aziz Nikola Bazilikası'ndadır.  
Nikola, iyi kalpliliği ve cömertliği ile meşhurdu. Yoksulluk nedeniyle fuhuşa sürüklenecek olan üç genç kızın çeyiz masraflarını ödeyip evlendirdiğine ve bir kasap tarafından öldürülüp tuzlu suya basılan üç çocuğu dirilttiğine inanılır. Hıristiyanlıktaki küçük azîzlerden biri olmasına rağmen, Ortaçağ'da ünü tüm Avrupa'ya yayıldı ve pek çok ülkede adına binlerce kilise inşa edildi. Roma İmparatoru I. Justinianos Nikola adına Konstantinopolis'de (bugünkü İstanbul) bir kilise inşa ettirdi. Nikola'ya atfedilen mucizeler, Ortaçağ ressamlarının ve oyuncularının sıklıkla canlandırdığı konulardandı. Aziz Nikola Günü'nde "Çocuk Piskopos" olarak adlandırılan bir erkek çocuğunu, temsili olarak, Kutsal Masumlar Günü'ne (28 Aralık) kadar piskopos atamak, tüm Avrupa'da yaygın bir gelenekti.
Nikola Hollandacada Sinterklaas (Aziz Klaas) olarak biliniyordu. Hollandalı göçmenler Amerika'ya ulaştığında bu isim zamanla Santa Claus'a dönüştü.
Günümüzdeki Noel Baba imajı

Thomas Nast'ın 1881 tarihli bir Noel Baba çizimi.
Günümüzdeki Noel Baba imajı, karikatürist Thomas Nast'ın 3 Ocak 1863 tarihli Harper's Weekly dergisinde yayınlanan çizimlerine dayanır. Nast'ın çizimleri ise 1822'de Amerikalı şair Clement Clarke Moore'un yazdığı kabul edilen ve ölümünden sonra kendisine atfedilen, "A Visit from Saint Nicholas" (Aziz Nikola'nın Ziyareti) ya da "Twas the Night Before Christmas" (Noel'den Önceki Geceydi) olarak bilinen şiirden esinlenmiştir.
Popüler Noel Baba imajı, çizer Haddon Sundblum'un, 1931 yılından itibaren Coca-Cola şirketi için hazırladığı çizimlerle son halini almıştır.  Sundblum'un Noel Baba'sı, şişman, beyaz sakallı, uçları beyaz kürklü kırmızı bir kıyafet giyen, siyah kemerli, siyah çizmeli, yumuşak kırmızı şapkalıydı.
Mitolojik unsurlar
Noel Baba'nın hediye getirmesi geleneği, İskandinav Mitolojisi'ndeki tanrı Odin'e dayanır. Odin, uçan atı Sleipnir ile avlanmaya gittiğinde, çocuklar Sleipnir için çizmelerinin içine havuç ve saman koyup şöminenin yanına asarlardı. Odin'in bu iyilik karşılığında çocuklara hediye ve şekerlemeler getirdiğine inanılırdı. Zamanla bu gelenek Avrupalı göçmenler vasıtasıyla Amerika'ya ulaştı. Çizme yerine büyük çoraplar kullanılmaya başlandı ve bu gelenek Noel'e dahil oldu.

Varsayım 2: Hikaye ve Öyküsü

Noel Baba’nın kim ve nasıl biri olduğu hakkındaki verileri üç başlığa ayırmalı:
1- Bilgiye dayanan veriler
2- İnanışlara dayanan veriler
3- Sanatsal ve ticari etkenlere bağlı gelişmelere dayanan veriler

Tüm dünyada kabul edildiği gibi, yardımseverliği ve sevecenliği ile bilinen Noel Baba M.S. 280’de Patara’da doğmuştur. Asıl adı Nicholaos’tır. Tahıl ticareti ile uğraşan varlıklı bir ailenin oğlu iken, aldığı dinsel eğitimin ardından papaz olarak Myra’da yaşamış ve orada 6 Aralık 343'te 65 yaşında iken ölmüştür.

Hakkında ülkemizde pek bilinmeyen, ancak İtalyan kayıtlarında rastlanan bir ilginç bilgi ise, Aziz Nicholaos’un 1. Hristiyanlık konsili’ne Antalya bölgesi başpiskoposu olarak katılmış olmasıdır. Roma İmparatorluğunun başkentini Roma’dan İstanbul’a taşıyan 1. Konstantin’in isteği üzerine, Hıristiyanlık içindeki problemleri çözmek amacıyla 325 yılında İznik’te (Nycea) “Dini Önderler Meclis Toplantısı” yapılmıştır. Hıristiyanlığın kutsal kitabı İncil bu toplantıda bugünkü şekline kavuşmuş ve Hıristiyanlık bu toplantıda imparatorluğun resmi dini olarak kabul edilmiştir.

Ölümünün ardından Myra’da adına bir kilise yaptırılır ve oraya gömülür ancak kemiklerini Bari'li haçlı-korsanlar 1087’de İtalya’ya kaçırırlar.

Aziz Nicholaos, babasından kalan yüklüce bir mirası yoksullarla paylaşmış, ancak bunu gizli yapmıştır. (Anadolu’da gizli paylaşım geleneğinin yer yer sürdüğü biliniyor. Dini bayramlarda başka bir mahallede rastgele bir bakkala gelen varsıl kişi, veresiye defterinden rastgele bir sayfa açtırır ve borçlunun borcunu kapatırmış veya evine bir sepet yiyecek gönderirmiş. Marketlerde satışa sunulan Ramazan paketlerinin kökü bu geleneğe dayanır. Yaşayan bu uygulama, Aziz Nicholaos’ı da etkileyen paylaşımcı Anadolu ruhunun bu topraklarda çok derin kökleri bulunduğunu gösterir.)

Aziz Nicholaos hakkında bilgiye dayanan veriler bunlar. Bir de bunların dışında inanışlara dayanan veriler vardır. Bu noktada gemicilik olgusuna mutlaka vurgu yapılması gerekmekte. Hıristiyanlık öncesi Avrupa’da yaygın olan pagan inanışlarında, gemicileri koruduğuna ve bazı mucizeleri olduğuna inanılan aziz kişiliklere rastlanmakta. Avrupa’nın farklı bölgelerinde paralel gelişen bu kültün ortak noktası ise koruyucu azizlerin özelliklerinin birbirine benzemeleridir.

Roma Pagan geleneğinde Belfana, Alman Pagan geleneğinde Berchta ve Knecht Ruprecht, Anglo Pagan geleneğinde Thor ve Saturn, Viking Pagan geleneğinde ise Odin/Wodan karakterleri, Kuzey Slavlarının Buz Dedesi “Ded Maroz” Hıristiyan Ermiş Aziz Nicholaos ile birleşerek Noel Baba efsanesini oluşturmuştur. Bu mitolojik karakterlerin tamamı yolcuları ve gemicileri korur, çocuklara iyi davranır, armağanlar verir ve de varsıllığını paylaşmaktan kaçınmaz.

Özellikle İskandinav ve Kuzey Slav mitlerinden esinlenen çağdaş çizerler, Ermiş Nicholaos’ı geyiklerin çektiği bir kızakta uçarken tasarlamışlardır. Hatta kendisinin, Kuzey Kutbuna yakın bir yerdeki Kahkaha Vadisi'nde yaşadığı anlatılır. Tüm bunlarla birlikte, günümüzde Noel Baba olarak bilinen karakterin omurgasını kuşkusuz Pataralı Aziz Nicholaos oluşturmuştur.

Aziz Nicholaos’un doğduğu Patara, Likya’nın en büyük limanına sahipti ve onun Pataralı gemicileri koruyan bir etkiye sahip olduğuna inanırlardı. Aziz Nicholaos’ın pek çok tehlikeli gemi yolculuğu yaptığı ve onun bindiği gemilerin limana varmayı mutlaka başardığına inanılırdı. İtalyanları etkileyen ve kemiklerini çalmaya yönelten bu söylenceler olmuş olmalı.

Neticede, İtalya’nın Bari kentinde adına yapılan katedral, her yıl binlerce insanın hacı olmak için geldiği bir çekim merkezine dönüştü ve 6 Aralık’ta Aziz Nicholaos’ı anma geleneği Avrupa’ya yayıldı. “Saint Nicholas Günü” hayırseverlik ve hediye verme günü oldu. Ruslar Ermiş Nicholaos’a özel bir sevgi beslerler ve ona özgün Rus mitlerinden gelen adıyla “Buz Dede” derler. Buna bağlı olarak Nikolai adı günümüzde Rusya’da oldukça yaygın bir erkek adıdır.

Almanya, Fransa ve Hollanda 6 Aralık gününü fakirlere ve çocuklara hediye verme günü ve bir dini bayram olarak kutladı. Bu bağlamda Hollanda’ya özel vurgu yapmak gerekiyor, çünkü eski Hollanda efsanelerinden esinle Aziz Nicholaos’ı “Sinter Klas > Santa Klaus” adıyla Amerika’ya ve oradan da dünyaya taşıyan Hollandalılardır.

1773 ve 1774 yıllarında bir New York gazetesi Hollandalı göçmenlerin “Santa Claus” adlı bir azizin ölüm gününü anmak için bir araya geldiklerini yazdı. 1800’lerde Alman göçmenlerin Noel ağacı süsleme geleneğini Amerika’ya getirdikleri yazıldı. 1863’te Thomas Nast adlı Alman asıllı bir ressam, önceleri yeşil giysili çizilen Ermiş Nicholaos’ı kendi hayal gücüne dayanarak kırmızı giysiler içinde çizmiştir. Daha da önemlisi onu Kuzey Kutbunda yaşar göstermiştir.

1900’ler geldiğinde Aziz Nicholaos betimine çizgi romanlarda yer verilmesinin ardından bir pop kültür karakterine dönüşmüştür. 1939’da Haddon Sundblom adındaki çizer Coca Cola reklamlarında kullanmak üzere Aziz Nicholaos’u bugünkü görünümü ile tasarlamıştır. Zamanla Aziz Nicholaos karakteri bunun gibi sanatsal ve ticari etkenlere bağlı olarak tüm dünyaya yayıldı. Günümüzde artık her tür giysi Aziz Nicholaos’ı çağrıştıracak desende tasarlanıp Aralık ayına doğru satışa çıkarılmakta. Aziz Nicholaos artık kendi çapında bir sanayiye döndü, ancak bundan en az yarar sağlayan coğrafya ise onun yaşadığı coğrafya olsa gerek. Üstelik hemşerimize Fransızca adıyla seslenmekteyiz.



Varsayım 3: Benzerlikler ve Hikayeler

Nicholaos hacı olmak üzere Kudüs'e gider. Geri dönüşünde fırtınaya tutulan gemiyi dualarıyla batmaktan kurtarır, ayrıca denize düşerek boğulan bir denizciyi de diriltir. O günden sonra Aziz Nicholaos denizcilerin de koruyucu azizi olarak kabul edilmiştir.
Nicholaos bir müddet sonra Patara'nın komşu kenti Myra'ya göç eder. Myra Başpiskoposu ölmüş yerine geçecek kişi üzerinde anlaşma sağlanamamıştır. Bunun üzerine sabah kiliseye ilk gelen kişinin başpiskopos olması kararlaştırılır. Aziz Nicholaos kiliseye ilk gelen kişi olarak başpiskopos seçilir. Burada da mucizelerine devam ederek üç generali ölümden kurtarır. Diğer bir öyküsü ise şöyledir:
0 yıl Myra'da kıtlık çıkar. İskenderiye'den Byzantion'a mısır götüren bir filo Myra'nın limanı olan Andriake'ye uğrar. Nicholaos hemen limana koşar ve her gemi başına bir miktar mısır vermelerini ister. Gemiciler Byzantion'a vardıklarında istemeyerek verdikleri mısırların yerlerinde olduğunu hayretle görürler.
Hıristiyanlara karşı olan İmparator Diocletianus ve Licinius zamanında Nicholaos da diğer Hıristiyanlar gibi bir ara hapsedilmiştir. M.S. 325 tarihinde Hıristiyanlık içindeki problemleri çözmek için İznik'teki (Nikaea) meclis toplantısına Myra Başpiskoposu olarak katılır. Yolda giderken bir handa öldürülerek salamura yapılmış üç çocuğu dirilttiği daha sonra Bonaventure adlı bir kilise adamı tarafından iddia edilmiştir. Ögrencilerin de koruyucusu olduğuna inanılan Aziz
Nicholaos'un 6 Aralık 343'te 65 yaşında iken öldüğü sanılmaktadır. Myralılar onun adına bir kilise yaparak içindeki lahitte onu sonsuz uykusuna bırakmışlardır.
Haçlı Seferleri sırasında 20 Nisan 1087'de Bari'den gelen tüccarlar kemiklerini çalıp Bari'ye götürmüş ve yaptıkları bazilikaya gömmüşlerdir. onun olduğu sanılan geride kalmış bir kısım kemik ise bugün Antalya Müzesi'nde saklanmaktadır.
Noel Baba Kilisesi

Aziz Nicholaos öldüğünde yapılan kilise veya şapel 529 yılındaki zelzelede yıkılınca daha büyük belki de bazilika tipinde bir kilise yapılmıştır. Peschlow, büyük apsisin güney tarafında eşit apsisli iki küçük mekân ile bugünkü binanın kuzey yan nefinin büyük kısmının bu ilk yapıya ait olduğunu tahmin etmektedir. Bu kilise VIII. yüzyılda zelzele veya Arap akınlarıyla yıkılmış, daha sonra tekrar yenilenmiştir. 1034 yılında Arap donanmasının denizden yaptığı akınlarla harap olmuştur. On yıl harap durumda kalan kilisenin 1042'de Bizans İmparatoru IX. Konstantin Monomakhos ve eşi Zöe tarafından tamir ettirildiği kitabesinden anlaşılmaktadır. XII. yüzyılda binaya bazı ekler yapılmış, kilise tekrar onarılmıştır.
XIII. yüzyılda Türklerin eline geçen Myra'da, kiliseyi serbestçe ibadet etmek için kullandığını ve kilisede bazı onarımların yapıldığını anlıyoruz. 1738'de büyük kilisenin yanındaki şapel tamir edilmiştir. 1833- 1837 yılları arasında Anadolu'yu gezen C. Texier, Myra'ya da uğramış ve kitaplarında kiliseden bahsetmiştir. Ondan on yıl kadar sonra 1842 yılı Mart ayında Teğmen Spratt ile Prof. Forbes de Myra'ya gelmiş, kilisenin bir krokisini çıkarmışlar ve kilisenin yanında bir manastırın olduğunu görmüşlerdir.
1853 yılında Kırım Harbi sırasında Ruslar kilise ile ilgilenmişler ve burada bir Rus kolonisi kurmak için Anna Golicia adındaki Rus kontesi adına toprak almışlardır. Ancak Osmanlı Devleti işin siyasî yönünü farkedince Rusların aldıkları toprakları geri almış, yalnızca kilisenin onarım istekleri kabul edilmiştir. Böylece 1862 yılında August Salzmann adında bir Fransız, Nicholaos Kilisesi'nin onarımı ile vazifelendirilmiştir. Bu restorasyonlar kilisenin aslını bozacak kadar kötü yapılmıştır. Bu restorasyon sırasında 1876'da bugün görülen çan kulesi de ilave edilmiştir.
Birçok kentin koruyucu azizi olan Noel Baba'ya adanmış iki bine yakın kilise bulunmaktadır. O'nun yaşam öyküsü ve mucizeleri birçok kitapta yer almış, ancak en eskisi 750-800 yılları arasında Byzantion'da Stadion Manastırı Başkeşişlerinden Michael tarafından yazılmıştır. Şimdi biz Anadolu Bizans mimarisinin ilgi çekici bir yapısı olan St. Nicholaos Kilisesi'ni beraberce gezelim.
Müze girişinden sonra taş döşeli yoldan aşağıya doğru inilir. İnerken Noel Baba'nın heykeli solumuzda yeşillikler içinde görülür.
IV. yüzyılda burada bulunan tek kubbeli kilisenin güneyine VIII. yüzyılda haç şeklinde bir şapel ile kuzey tarafına da eklemeler yapılmıştır. Ayrıca 1862-63 senelerinde de binaya dış narteks ile iç narteksin bazı kısımları ilave edilmiştir.
Binanın esas girişi batı yönünde olmasına karşılık biz gezi yönünde anlatmayı daha uygun bulduk. Bugün iki sütunu ayakta kalmış bir avludan bir iki basamakla Bizans Devri'nde ilave edilmiş güney nefine inilir. Haç biçimli bu bölümün doğu kısmında üç kemerli pencereye sahip bir apsis yer alır. Apsisin önünde orijinal stylobat ile ortasında altar kaidesi hâlâ görülür. Apsis nişinin içinde yer yer renkleri kaybolmuş ve belirsizleşmiş aziz figürleri vardır. Bunların altındaki küçük niş içindeki fresko Noel Baba'ya aittir. Bu bölüm ve esas kilisenin güneydoğu şapelinin tabanlarında farklı desenlerde mozaik panolar görülür. Batı yönünde merdivenlerin karşısındaki niş içerisinde İsa, Meryem ve Yahya freskoları vardır.
Buradan iyi muhafaza edilmiş kapı çerçevesi bizi lahitlerin bulunduğu kısma, yani haç biçimli şapelin uzun kısmına çıkartır. Lahitlerin yer aldığı nişler içindeki freskolar bugün net olarak görülmese bile çeşitli aziz tasvirlerini içeren freskolar ile bezenmiştir. Kuzey duvarındaki ilk nişle sütunların üzerinde Meryem freskosu ilginç örneklerdir. Noel baba freskosunun bulunduğu ikinci niş sütununun ters konduğu yazılarından anlaşılmaktadır.
Nişler içinde yer alan lahitlerden birinci niş içindeki akarthus yaprakları ile süslü Roma Devri lahdinin Noel Baba'ya ait olduğu kabul edilir. Hatta Noel Baba'nın denizcilerin de azizi olmasından dolayı lahdin üzerinin balık pulu desenleriyle süslendiği söylenir. 20 Nisan 1087'de Bari'li korsanlar, Noel Baba'nın kemiklerini almak için lahdi kırmışlar, bazı kemikleri alarak Bari'ye götürmüşlerdir.
İkinci niş ile karşısındaki nişte bulunan lahitler sadedir. Burada nişler içindeki lahitlerden başka yerde iki mezar daha bulunmaktadır. Buradan bir kapı ile kilisenin iri blok levhalarla döşeli avlusuna geçilir. Avluda ise bir niş içerisinde boşaltılmış iki mezar bulunur. Yanında bulunan mermer üzerinde haç ve çapa motifi Noel Baba için yapılmış olmalıdır. Solda duvar içine yerleştirilmiş mezardaki kitabede 1118 tarihi yer alır. Avludan önce dış nartekse, sonra üç kapı ile ana mekâna (naos) açılan iç nartekse geçilir. Burası gruplar halinde piskoposların resmedildiği freskolarla süslenmiştir. Buradan geçilen esas mekân üç kemerle yan neflere açılır. Ana mekânın güneyinde iki nef vardır. İkinci nefte niş içindeki lahitte Noel Baba'nın mezarı olduğu söylenir ise de üzerindeki kadın erkek kabartması bunun böyle olmadığını gösterir. Yan nefin karşısındaki niş içerisinde ise bir başka mezar vardır. Kuzey nefin kubbesinde Hz. İsa ve 12 havarinin freskoları bulunur. Yanda ise yan nefin kazısı yapılmaktadır. Bu kazının yapıldığı nefin batı kısmında ise üç oda bulunur. Binanın ortasında pencereli ve kasnaklı bir kubbenin olması gerekirken, Salzmann yaptığı tamir sırasında mekânın üstünü kapatarak, kesme taştan kaburgalı büyük bir çapraz tonoz kullanmıştır.



Blogcunun Kaleminden: Saygı ve...

Görüldüğü Üzre Arkadaşlar, Noel ve Noel Baba Üzerine Bir Kaç Varsayım Olmasına Rağmen Tek Bir Hikayeden Bahsetmek Zor. Her Hikayenin Ortak Bir Yanı Var O da Nikolün İyilik Sever ve Yardımcı Birisi Olduğudur. Okuduğum Bir Kaç Kaynakta İse Müslüman Olduğu Yönünde Görüşler Vardır Fakat Zaman İle Bunu Hristiyanlar Sahipleniyorlar ve Bu Günki Şeklini Alıyor.
Ama En Önemlisi de Bizim Bize Ait Olmayan Bir Günü ve Kutlamayı ve Bu Günün Atıf Yerini Sahiplenmiş Olmamız. Neden Kendimize Ait Olmayan Şeyleri Sahipleniyoruz. Bu Bize Huzur mu Veriyor Yoksa Asimile Olmamız İçin Sistemin Uşaklığını mı Yapıyoruz?
Biz İnandıklarımız Uğuruna Can Verebilenler Yani TÜRK'ler Olarak Kendimize Ait Birçok Mukaddesimiz, Bir Çok Evrenselimiz, Bir Çok Saygı ve Yardım Sever Kişilerimiz Kişiliklerimiz Efsanelerimiz Varken ?
Belki Noel Kutlamaları ve Noel Babaya Karşı Sevgi Beslemek Şu Anki Zamanda Biraz Daha Varsıl Kesimin Yaklaşımı Fakat İlerleyen Devrede Kapitalizmin de Etkisiyle Bu Olgu Engellenemez İse Git Gide Büyüyerek Bizi Yani Halk Tabanına Yayılacak Gibi Görünüyor.
İnançlarım Doğrultusunda Sahiplenmeyi ve Öne Çıkartmayı Tercih Ederim. Sizler de Birlikte Hareket Etmez İseniz Zamanla Bize Ait Olmayanlara, Bize Aitmiş Gibi Sarılmaya Başlarsınız.
Öz Benliğinizi Kaybetmeyin!
Bizler İnançalrı Uğuruna Yaşayanlar Yani TÜRK'ler Kendimize Sahip Çıkmalıyız...[İ.G]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder