5 Aralık 2013 Perşembe

Hayat'a Bakış...

Ankara Şehirler Arası Otobüs Terminalinde Otobüsümü Bekliyordum...
Neredeyse Otobüsün Kalkmasına 20 veya 25 Dakika Vardı.
Gidenler Bileceklerdir AŞTİ'nin Kalabalığını ve İnsan Zenginliğini.
İlk Oturduğum Andan Elimdeki "Gecenin Penceresi"ni Okumaya Başladığım An'a Kadar...
Birden Karşımdaki Metal Bank'lardan Birisine O' Oturuverdi.
Çok Dikkatimi Çekti; Diğerleri Gibi Olmadığı Kılık Kıyafetinden Belliydi.
İlgisiz Durmak İstedim ve Kitabımdaki Şiirleri İçime Bağıra Bağıra Okumaya Başladım.
Merak Bu ya İşte Birden Gözlerim Kitaptan O'na Doğru Kaymaya Başladı.
Anlamıştım.
Elindeki Poşetlerini Büyük Bir Özen ve İntizam İle Yanına Bıraktı.
Yok Yok Öyle Diğerleri Gibi Davranmadı.
Sadece Etrafını Seyrediyordu.
Sonra Aşti'de Seyyar Çay-Kahve Satıcılarından Bir Tanesi Tok Bir Sesle Yaklaştı Ve
--Sıcak Dikkatli Ol Yakma Bir Yerini Diyerek 'Çay' İkram Etti.
Yok Yok Ücret İstemedi.
Ne Yalan Söyleyeyim İstese İdi Anında Ben Verecektim.
Çayı Elinde Tutuyor ve Seyrediyordu Bardağı.
Birden Konuşmaya Başladı.
Etrafı Boştu ve Tanıdığı Hiç Kimse de Görünmüyordu.
Ama O Büyük Bir Ciddiyetle Karşısındaki Gördüğüne İşaret Parmağı ve Kaşından Aldığı Küçük Bir İşaretle İkramlarda Bulunuyordu.
Anlam Vermek Mi? O' Kadar İlgimi Çekmiş Ki.
Şiir Kitabını Çoktan Kapatmışım Bile.
Ben Kendimle Bir Küçük Çelişkide iken O' Poşetinden Çubuk Krakerlerini Çıkarmış Çayına Daldıra Daldıra Yiyordu Bile.
Öyle Bir İştahla Yiyordu Ki Krakerlerin Bitmesi Bir Kaç Dakikayı Geçmedi.
Hem Yiyor Hem İkram Ediyordu Göremediğim Kişiye.
Gözlerinin Mavi O'lduğunu Fark Ettim Kaçamak Bir Bakışla Bana Baktığını Görünce.
Etrafı O'na Deli Dermiş Gibi Bakıyor :
Sanki VEBA Taşıyormuşçasına Mesafeli Geçiyorlardı.
O' Bence Bu Durumu Hiç Önemsemiyordu.
Krakerler Bitmiş, Çay Bitmiş Ama Açlığı Gitmemiş Gibiydi.
Karşısındakinden Müsade Alırmış Gibi Usulca Kalktı.
Karşıdaki Küçük Çöp Kutusuna Çay Bardağını ve Kraker Poşetini Atmaya Gitti.
Çok Çok Efendi Bir Tavırla Çöpe Atmıştı Çöplerini.
Çevreye Saygı Bu Olsa Gerek Ki Çöpün Etrafındaki Pislikleri Dahi Alıp Çöpe Attı.
Yerine Yine Müsade İle Oturdu ve İşaretlerini Ve Gülümsemesini Yine Sergiliyordu.
Gördüğünü Görmeyi O' Kadar Çok İstedim Ki.
Saatime Baktığımda Otobüsüme 10 Dakika Kaldığını Fark Ettim.
O' Konuşurken Karşısındakiyle Aklımda Dönen Düşünceyi Gerçekleştirmek İstedim.
Kalktım Deri Ceketimi Üzerime Giyindim Tabi Cüzdan Her Zaman İç Cebe.
Yanına Usulca Yaklaştım. Kolundan Tuttum Ve En Yakındaki Lokantaya Götürdüm.
Açtı Biliyorum Karnı Doysun İstiyordum.
Yavaş Yavaş Gittik O' Lokantaya.
Aklımda Hem Karnı Doysun Düşüncesi Hem Otobüsü Kaçırmama Düşüncesi.
Masaya Oturduğumuzda Gelen Garsona Ne Yemek İstiyorsan Söylemelisin Dedim.
Yüzünde Garip Bir Gülümseme Vardı.
Yemeği Masaya Gelene Kadar Bir Soru Sorup Yanından Ayrılmak İstiyordum.
-- Neden Böyle Be DEDE'cim Diyebildim.
--Hayat EVLAT! Hayat Böyle Gerekti Dedi.
Çok Etkilendim. Müsadesini İstedikten Sonra Çıkarken Hesabı Ödeyip Otobüsüme Yetiştim.
Otobüste Sadece O' Geliyordu Aklıma.
Belkide O'ndaki BEN'i Görebilmiştim.
Özendim mi Dersiniz?
Neyse...
En Çokta Karşısındakini Merak Ettim.
Kimdi Acaba. Annesi Mi? Babası mı? Yoksa Hiç Unutamadığı Tek AŞK'ı Mıydı?
Bilemeyeceğim.
O' Çöplerini Atarken ki Duruşu.
Ellerinin Pislikten Kapkara Oluşu.
Lokantaya Giderken Fark Ettiğim Ayaklarının Çıplaklığı
Hepsi Bir Bütün Aklımdaydı.
Kaç Gün Geçti Hala...
"Acaba Ne Yapıyor Düşüncesi" Aklımda.
Terminalde O'nu Görenlere Göre O' Bir Deli Ya Da Meczuptu
Ama Bana Göre O' Hayatın Bizlere Gösterdiği En Güzel Oyundu...[İ.G]







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder